PSİKOLOJİK OLARAK SINAV KAYGISI İLE BAŞ ETMENİN YOLLARI
Sınav Kaygısı; sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan, yoğun kaygı, endişe ve korku duygularının bir arada yaşanması durumu olarak tanımlanır. Normal olarak her insan çeşitli durumlarda bu duyguları yaşar; ancak henüz gelişimleri devam eden çocuk ve gençlerde bu psikolojik durum kolaylıkla başa çıkamayacakları bir hal alabilir.
Sınav Performansını Etkileyen Durumlar
Sınav kaygısının dikkati toplamaya ve çalışma motivasyonuna destek verecek ölçüde olması öğrenci için yararlıdır. Öğrencinin deneyim ve inanışları ise bu sınav kaygısının seviyesini belirler. Ancak bu seviyeyi arttıran, bunun sonucunda da performansı düşüren ve kaygıyı tetikleyen psikolojik durumlar vardır: Sınav hazırlığının tam yapılmamış olması, ders ve çalışma yükünün fazla ve süresinin uzun olması, kişinin doğru çalışma stratejilerine sahip olmayarak bu ders yükünün altından kalkamaması, daha önceki başarı ve başarısızlıkları, ailenin beklentileri ve başkalarıyla yapılan kıyaslamalar, sınavın hayattaki başarının tek kriteri olarak görülmesi çocuğun gerginlik yaşamasına sebep olur.
Sınav Kaygısının Belirtileri ve Korunma Yolları
Kaygılı bir öğrenci zihinsel, duygusal, davranışsal ve fiziksel belirtiler gösterir. Zihinsel belirtileri: “Ya başaramazsam”, “Kazanamazsam”, “Sınavda bayılırsam.” gibi gerçekçi olmayan başarısızlık düşünceleri, “Başarısızım.”, “Puanım yeterli değil.”,”Yapamayacağım.” şeklinde kendini sürekli eleştirme ve özgüven azlığı yaşama, düşüncelerini organize edememe ve dikkat dağınıklığı, konsantre olamama, kavramları hatırlayamama, zihnin boşalması gibi sorunlar olarak tanımlayabiliriz. Duygusal belirtiler ise panik hissi, genel sinirlilik ve öfke hali, sürekli ağlama, aşırı engellenmişlik hissi, şaşkınlık ve depresif duygu durumu olarak belirmektedir. Davranışsal belirtiler çalışma isteksizliği, başarısızlık, istek ve ihtiyaçları düzenleyememe, unutkanlık, kontrolü dışsal nedenlere yüklemek ve sınavdan kaçınma, sınavlarda donup kalma, dikkatsizlik olarak özetlemek mümkün. Son olarak fiziksel belirtilerde ise baş ağrısı, mide ve bağırsak sorunları, kalp çarpıntısı, ellerde titreme, terleme, kasılma, yorgun ve halsiz hissetme, uyku sorunları ile tikler ve dürtü kontrol sorunları oluşur. Bu sorunlardan korunmak için özellikle kaygının nedenlerini tespit etmek çok önemlidir. Kişinin yeterlilikleri ve yetersizlikleri belirlenerek eksik olduğu alana kontrollü müdahale etmek çok önemlidir. Yine bunların yanı sıra gerçekçi hedefler oluşturmak, uygulanabilir planlama yapmak, olumsuz düşünceleri objektif gerçeklere dayandırmak ve tüm değerlendirmelerin kısa ve uzun dönemli amaçlara katkıda bulunmasını ve durumu çözmeye yardımcı olmasını sağlamak gerekiyor: Yani kaygıyı azaltacak bireye ait başarı, beceri, çalışma disiplini ve kişisel her türlü avantajları içeren kaynaklarını görmesini sağlamak önemlidir. Öğrencinin güne hafif bir gevşeme ve fizik egzersizle başlaması, kaygı hissettiği durumlarda diyafram nefesi ile 4 saniyede burundan aldığı nefesi 8 saniyede ağzından yavaşça vererek en fazla arka arkaya 5 kez nefes egzersizi yapması gerginliği azaltan, korkuyu kontrol altına alan etkenlerden biridir.