Performans kaygısı, göz önünde yapılan etkinliklerde kişinin aşırı endişe ve korkuya kapılmasına yol açan bir kaygı türüdür.
Kaygı günlük hayatımızda karşılaşma ihtimalimiz yüksek olan evrensel bir duygudur. Optimal düzeyde olduğunda kişiyi harekete geçirme ve motive etme etkisi vardır. Ancak kaygının çok yüksek olduğu zamanlarda kişide zihinsel, fizyolojik ve davranışsal bir takım yönlerden kısıtlayıcı etkiler yaratabilmektedir.
Performans kaygısı ise kişinin insanlar önünde bir etkinlikte bulunmasına ilişkin duyduğu kaygıdır. Performans anksiyetesi olarak da geçen performans kaygısı küçük bir gerginlikten panik atak derecesine uzanabilen bir skalada yer alır. Her bireyde aynı şiddette görülmez.
Performans anksiyetesi; herhangi bir iş görüşmesine giderken, topluluk önünde sunum yaparken, dans ya da müzik gibi alanlarda performans sergilerken yaşanılan yoğun kaygıdır. Bu gibi aktivitelerde bulunurken heyecanlanmak ya da performansın kalitesine ilişkin kaygıya kapılmak gayet doğaldır. Diğer yandan uzun süreli yaşandığında ve kişiyi aşırı derecede rahatsız eden bir boyuta geldiğinde kişinin günlük yaşantısını sekteye uğratabilir.
Performans Kaygısı ve Zihinsel, Fizyolojik ve Davranışsal Etkileri
Kaygıyla yüz yüze kalındığında bir takım tepkiler verilir. Algılanan uyaran tehdit ve ya tehdit olma olasılığı yüksek bir durum olduğunda hissedilen ilk duygu korkudur. Beden o sırada savaşmaya ya da korkunun getirmiş olduğu bir sonuç olarak kaçma/kaçınma tepkisi gerçekleştirmeye komutlanmaktadır.
Performans kaygısı bir takım bilişsel, fizyolojik ve davranışsal tepkileri bir arada getirir.
Bilişsel Tepkiler Nelerdir?
Kişinin performans kaygısı yaşamasındaki en önemli faktörlerden biri kişinin kendine, potansiyeline ve performansına ilişkin geliştirmiş olduğu inançlardır. Kişinin kendisine ve çevresine ilişkin bir takım işlevsel olmayan inançlarının varlığı, performansının kalitesine ilişkin aşırı hassasiyete neden olabilmektedir.
Performans kaygısı sırasında kişinin aklından neler geçiyor?
“Ben yapamayacağım.”
“Yetersizim.”
“Benimle dalga geçecekler.”/ “Alay konusu olacağım”
“Başarısız olacağım.”
“Kesin bir yerde hata yapacağım.”
“Ya kekelersem?/ Ya düşersem?” gibi düşüncelere sahip olabilir.
Eğer iyi bir performans göstermezse kötü bir sonun kendini beklediğine dair işlevsel olmayan düşünceler geliştirebilir. Kişiyi performans kaygısına sürükleyen bazı düşünce kalıpları şunlardır:
Kişi herhangi bir olayın seçici dikkat kullanarak yalnızca olumsuz tarafına odaklanabilir ya da kişi aşırı uçlarda düşünerek ya en iyisini ya da en kötüsünü gerçekleştireceğine dair bir inanç geliştirebilir. En kötüsünün gerçekleşebilir olma ihtimali kişide kaygı yaratır. Performans kaygısında kişiyi etkisi altına alan bu bilişsel yapılar kişiyi bir takım fizyolojik etkilerle de baş etmeye mahkum etmektedir.
Fizyolojik Tepkiler Nelerdir?
Bedenin tehdit olarak algılanan durum karşısında verdiği tepki ise terleme, kızarma, nefes alış verişin hızlanması, kalp ritminin hızlanması, titreme gibi fizyolojik tepkilerdir. Kişi o sırada kendini bayılacakmış gibi hissedebilir. Performans kaygısı, motive edici olmasının yanında kişide azımsanmayacak derecede bir gerginlik yaratır.
Davranışsal Tepkiler Nelerdir?
İnsanlar performans kaygısına kapıldıklarında bilişsel ve fizyolojik vermiş oldukları tepkilerin yanında davranışsal olarak da tepkide bulunurlar. Örneğin; kişi kaygıyla baş edemeyeceğini düşünüyorsa eğer kaçma/ kaçınma davranışı sergileyebilir ve kendisi için tehdit oluşturabilecek bir ortama girmekten kaçınabilir. Topluluk önünde sunum ya da konuşma yapmak, önemli bir sınava girmek, iş görüşmesine gitmek gibi kaygı uyandırabilecek pek çok durumdan kişi uzak kalmayı seçebilir. Kişi bu durumda iş görüşmesine gitmesi gerekmeyecek meslekleri tercih edebilir, ilgi ve hobilerini insanlarla iletişim kurmasını engelleyecek şekilde yönlendirebilir. Kişinin herhangi bir tehdit anında ortaya koyduğu kendini sakinleştirme davranışıdır.
Sosyal Fobi ile Performans Kaygısı arasında bir ilişki var mıdır?
Performans kaygısı kişide büyük ölçüde gerginlik yaratır ve bir takım bilişsel kalıplarla da desteklenebilir. Kişi, insanların önünde yapabileceği herhangi bir aktivite sonucu eğer istenilen düzeyde taktir görmez ya da performansı beğenilmez ise insanlardan alacağı tepkiye ilişkin bir takım korkular geliştirir.
Performans kaygısı sosyal fobiye kesinlikle neden olur gibi bir söylem doğru değildir. Ancak performansa ilişkin geliştirilen korku uzun süreli ve yoğun stresle birlikte görüldüğünde kişinin iş, okul gibi sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde de bir takım bozulmalara yol açabilir .Kişinin sosyal ilişkilerinin bozulması sosyal fobiye neden olabilmektedir. Kişinin eleştirilere karşı aşırı hassas olması, düşük özgüven , negatif değerlendirmeler olabileceği fikrini görmezden gelme ya da direkt reddetme gibi faktörler sosyal fobinin belirleyicilerindendir.
Kaygının şiddeti herkeste aynı görülmeyebilir. Herkes bir dereceye kadar sahne korkusu yaşayabilir fakat bu yaşanan kaygı kişiye aşırı gerginlik veriyorsa sosyal fobi, panik atak gibi başka kaygı bozukluklarına da yol açabilir. Eğer sosyal fobiyle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz sosyal fobi yazısını da okuyabilirsiniz.
Performans Kaygısı ile Nasıl Baş Ederim?
Olumsuz düşünceleri objektif temellere dayandırmaya çalışmak önemlidir. Performans kaygısına neden olan düşünce kalıpları fark edilmelidir. Örneğin bunlardan bazıları mükemmeliyetçilik, olumsuza aşırı odaklanma, iki uçta düşünme olabilir. Kişiyi rahatlatan aktivitelere yoğunluk vermesi ve kaygı yaratacak durumla karşılaşma anında bedenin vermiş olduğu fizyolojik tepkilerle baş etme için bir takım nefes egzersizleri uygulanabilir. Kişiyi rahatlatması için olumlu imajinasyon teknikleri kullanılabilir fakat bunlara rağmen kişi aktivite karşısında yine aynı olumsuz duygulara maruz kalıyor ve aynı tepkilerde bulunuyor ise psikoterapi desteği alınması sağlıklı olacaktır.